11 Kasım 2008 Salı

perfect dreams vs. moderate realities





siz olsaniz hangisini tercih ederdiniz?
mukemmel dusunulmus, mukemmel ayarlanmis, kusursuz, dertsiz, tasasiz, muhtesem ve essiz hayaller mi?
yoksa kirik dokuk, epri sepri, egik bukuk, yalan yanlis, egri bugru ama elle tutulur, gozle gorulur, kulakla duyulur, kalble hissedilir ve asla unutlmaz gercekleri mi?
uzerine bastiginizda citidar hayat, ayaginiza batar, acitir hatta bazen kanatir, yaralari iz birakir, bazen hic gecmez, kimiyse hep kanar durur, kapanmak bilmez, berikinin ustune de birileri araliksiz tuz serper. hayatin alelade gercekleri boyledir, ipe sapa, duzene tertibe gelmez.
alelade gercekleriyle seviyorum hayati, ikinci resimde olmayi tercih ediyorum bu dunyada. cunku bunu gerceklestirebiliyorum ve en buyuk, en guzel hayaller gerceklestirebildikleriniz. korkmuyorum buyuk hayaller kurmaktan ama mukammel olmalari sart degil. ucuk kacik ne varsa ben de, am ip gibi dizili degil.
hayati ve icindekileri eksikleri, fazlaliklari, egrileri ve dogrulariyla sevmeye varim. son baharin yapraklarini doktugu bir ormanda yurumeye varim.
hayat boyle guzel, boyle anlamli...

Hiç yorum yok: