16 Şubat 2009 Pazartesi

yarin benim dogum gunum

kim ne derse desin, yilin her gunu ayri ozel ayri guzel ve bunca guzellik icinde -kim oldugu ve neden oldugu cok da ehemmiyet tasimamakla beraber- bazi gunlere isimler takilarak, anlamlarlar atfedilerek daha da taclandirilmissa bu guzellik ariyanlar icin bir firsattan baska ne olabilir ki?
unutmayin en kolayi ve en masrafsizidir guzel ve iyi olan, bir cift soz ve dusunuldugunu bilmenin otesinde bir zenginlik var midir? bunlar icin sabahin isigi, haftanin cumasi ile yetinmeyip sevgililer, kadinlar, anneler, babalar, ogretmenler, hemsireler, vb gunlerini, yildonumleri, dogum gunlerini bahane etmekten ince ve guzel bir davranis olur mu? hem bu olmadik, adi sani duyulmadik bir gunde sari laleler, mutevazi fulyalar, mis gibi sumbuller, bir adet gul goncasi ile gelmeye engel degil veya iki cift sozu inci gibi yan yana koymaya, guler bir yuze icten bir kucaklamaya, mutevazi bir iltifata engel degil ki :)
ah cok mu sey bekliyorum?
neyseki cevremdeki herkes/hersey el birligi yapmis bekledigimden fazlasini bekledigimden evvel yollarima sermekte. ilkin dertlerimden kurtuldum, sukurler olsun cildimdeki problem artik gozle gorulmeyecek derecede azaldi. sonra daha bir gun onceden konfettilerin en ozenlisini yagdirarak gun aydin dedi bana cilgin askim istanbul, simdi aksam ve karanligin etrafi sarmasini firsat bilmis, sessiz sessiz ama var gucuyle yagiyor kar, yarina, dogum gunume hazirlik yapmak telasindaymiscasina.
diger taraftan ilk tebrik, vefali dostlarimdan geldi, uyesi oldugum kitap sitesi sadece tebrikle yetinmedi bir de bedava kargo hizmeti hediye etti, boylece ilk hediyem kendime nicedir almayi planladigim leziz sirlar yemek kitabi oldu.
ah seviyorum, ozel gunleri ama en cok da dogum gunumu, subatin ferahligi ve beyaziyla aydinlanmissa hele, ne de cok seviyorum.
kimse bilmez, sessiz sakin kutlamasiz patirtisiz gibi gorunur dogum gunlerim ama aslinda arkaplanda hep esi benzeri gorulmemis karnavallar yasanmaktadir. yapay kutlamalarin sig ve catlak cigliklarina ne gerek, boyle icten boyle karsiliksiz boyle dingin ve boyle cok sevilmek kadar guzeli var midir? e bu kadar guzelse saklamak gerekmez mi, iste o yuzden herhangi bir gunmuscesine siradan bir maske takilir, mutlulugun yansimalari bir guzel ortulup, saklanir.
eh musadenizle bunca incelik ve guzelligin ustune, 'ay bu ecnebi isi' diyenlere de cevap yetistirmekle ugrasamaya tenezzul etmeyeyim gayri. eger gormek istedigniz guzellikse cevrenizde isil isil yanan done done inen kar tanelerine bakmaniz yeterlidir, hayati suslemek bir odayi suslemekten de ince bir istir, dantelalarini ozene bezene apak, ince ince isleyen ve evine yerlestiren hanima sorunuz, kolay is degildir, emek ister, goz nuru ister, maharet ister.
sevgiyle kalin her gun, her an.

Hiç yorum yok: