kimi kaya gibidir...
saglam basar ayaklari yere, ve bilir yerinde agir oldugunu da kimildamaz ileriye geriye. kaya butundur, icine girilmesi zor, atsan yarar basini birinin, dokunmasan kalir yerinde sakin, basip gecsen ustunden sen yol alirsin, olur da dikkatsizlikle takilip dusmezsen, ona bir seycik olmaz, yerinde agir kalir.
kimi kaya gorunur ama degerlidir, icinde tasir kimi zaman ametist kimi zaman kuvars, degeri degisir yapisina gore, damar damar isil isil renk renk. kimi kaya zamanla topraga donusur, cevreleyen saran orten topraga. toprak, o ki olulerin amino astlerini parcalar da toprak olurlar, o ki kabugunu kiran cekirdege hayat verir agac olur, cicek olur, ekin olur, bereket olur, can olur...
kimi su gibidir, akar gider...
ustelik topragin derinlerinden bir catlak bulup, bir kaynak olup guldur guldur akar, buz gibi, tertemiz kana kana akar, selaler olur caglar, ovalar da suzulur, bayirlarda cosar. icinde tatli su baiklari yuzer, o bazen onlardan hizli akar, bazen onlari sukunetle yolcular. her akan su, akarsu denize varmak ister, okyanusa vuslat etmek icin. tatliligindan vazgecer bu emelde ve dahi artik tuzludur. bilir ki dinginlik ve durgunlugun yolu ancak budur. kosa kosa gittigi okyanusa erisebilirse eger, bilir ki derinlerinde ne cok hazineleri barindirabilir ve yuzeyinde ne firtinalar koparip, ne dalgalar ile yutabilir onun sadece yuzeyinde kalmak ile yetinenleri.
suyun kaynagindan okyanusa kavusmasi uzun yolculuktur vesselam. kimi zaman insan eliyle yapilmis engeller cikar karsina, kimi zaman ise sadece bir kaya (!)
diyelim ki kesisiverdi suyun yolu kaya ile, degdi onun soguk, sakin tenine; bu iliski bal gibi bilirler ki kisa sureldir, ve dahi anlik. o an gorurler belki kaya -eger yeterince buyuk ise- yolunu az bir degistirir suyun, belki yani basindan degip gecer, belki ustunden asip gider ama illa ki gider. durmak isi degildir ki onun. bu esnada suyun carpisinin hizina ve acisina bagli belki micro olculerde oynar kaya yerinden ve hatta belki nano olculerde parcaciklar kopuverir yuzeyinde ama hepsi budur. su ile kayanin hikeyeleri bundan ibarettir, ve bu da doganin en dogal yansimasidir.
su gibi caglayip bir diyardan digerine kosturan ile kaya gibi saglam, toprak gibi bereketli olani kiyaslamayiniz birbiriyle. kulvarlari farklidir cunku. ne biri ustundur ne digeri.
kimisi ates gibi yanici/yakici, kimisi hava gibi saydam/ucucudur. cogu her biriden birer yudum almistir da bir tanesi azicik agir basmistir.
ne fark eder. insan insandir ve ne yaparsa hep kendine yapmistir :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder