20 Haziran 2009 Cumartesi

yakinlik

kime kendinizi daha yakin hissedersiniz, asik oldugunuz kisiye mi, nefret ettiginize mi?
ne menem soru bu? aslinda cevap 1 kilo pamuk mu agir demir mi gibi basit ya hep yaniliriz :)
duygularin siddetidir yakinligi belirleyen, nefret de ask kadar yakininizdadir aslinda, aradaki fark birinin yakinligi sizi mutlu, memnun ve mest ederken, digerininkinin ofke, hinc ve hiddetle beslemesinden ibarettir. sonucda ikisi de cildirticidir, sadece farkli yonlerde. o yuzdendir ki buyuk asklarin buyuk kavgalarla basladigina sahitlik etmistir zaman.

her zaman boyle olacak degildir gerci, bazen ask tahammulu zor arzuya hasrete donusurken, nefret onu alinmaz bir kine donusebilir, uclarda yasanan duygulara ve yogunluklarina karsi cok zayiflasir bunyeler, o yuzden dikkatli, guclu ve temkinli olmali, mesafeleri iyi belirlemelidir.

bir de fark etmeyenler vardir, onlar dibinizde olsa bile aslinda o kadar uzak o kadar gecicidirler ki donup bakmaaz uzerinde kafa yormazsiniz.
iste simdi eger bir his ile tanimlamam gerekirse illa ki yasanalardan geride kalan tadi, bundan ibarettir. hafif bir nahosluk.

(tabii saglam bir ders var ki, o baska, onun icin yarip kalkip sukretmekteyim. o ayri onemli konu, hamdolsun apacik nasihati anlamaya varacak bir aydinlik nasip oldu. ben yapmadim, bu sadece bir nasip isidir.)

evet simdi ise illa bir sey hissedeceksem onun adi bir karasinegi gorunce hissedilen tiksinti kadar bile degil, ucup gidecegi belli, kovalanmaya bile degmeyecek bir kara sinek muhtemelen oyle genis bir yerdeki kimsenin aldirmasi soz konusu olmaz, bir an gormussem bile aslinda artik yok bile.

kayitsizlik hepsi bu. bu asamaya geldigim icin sukurler olsun. yol uzun cok uzun yapacak is cok. o zaman musadenizle...

Hiç yorum yok: