8 Ekim 2009 Perşembe

manzara

bu aksam besiktastan bindigim sehir hatlari vapurunun -hani su yeni olanlardan- en ust katina ciktim, aldirmadan esen ruzgara, incecik salimin kifayetsiz kalisina. icimi bogaz koprusunun piriltili isiklari isitti, tum nesesiyle ve zerafetiyle yanip sonen...
o anki mutlulugumun paha bicilmez olusunu iliklerime kadar hissettim. manzaraya her zamanki gibi hayran, istanbul'uma her zamankinden daha cok asik giderken az ileriden gecen hiz teknesi cekti tum dikkatleri ustune. az once mutlulugun zirvesinde olan "ben" simdi doyumsuzca o havalanip denizin ustune duse duse ucarcasina ilerleyen goruntuye heves etti...
evet bu sogukta buncacik haliyle orada oturmasi "irrasyonel", sonra sirf manzara guzel diye kendinden gecmesi "irrasyonel" ama bir luks objeye istek duymasi "rasyonel" olan sosyal bir ikilem miydi?
neredeyim?

Hiç yorum yok: