22 Haziran 2008 Pazar
Nerde o kahraman?
"Yakınlarda yirmi birinci ölüm yıldönümünü idrak ettiğimiz çilekeş mütefekkir Cemil Meriç'in, 'aydın'a ilişkin belirlemeleri, bunun okur yazarlarla ilgili boyutunu çarpıcı biçimde dile getirir: "Türkiye'de içtimai sınıflar olmadığından entelektüel de yoktur. Daha doğrusu, her ikisi de birer ruşeym, birer ümmet, birer "öykünme"dir. Entelektüel, Avrupalı bir hayvan. Şarkı söyleyeceğine bildiriler imzalayan bir ağustos böceği çok defa. Aydın, entelektüelin mağara duvarına vuran gölgesi. Entelektüel, ya zamanını öldürmüş düşüncelerin aktarıcısı, ya yeni bir dünya kurmağa çalışan bir içtimai sınıfın yol göstericisidir. Aydın ne mazisini bilir ne gelecek hakkında aydınlık tasavvurları vardır. Ülkesi ile göbek bağını çoktan koparmıştır, ülkesi ve tarihiyle. En ciddileri ya Marx'ın şakirdidir, ya Seyid Kutb'un. Eskiden bir müstağripler kervanıydı intelijansiyamız, kervana müstağripler de katıldı. Bu gölge aydınların ayırıcı vasıfları kendi kendilerini küçümsemek. Türk düşünemez bu efendilere göre, düşünemez çünkü kendileri düşünemezler. Ama onlara Türk diyebilir miyiz acaba? Avrupa'nın en sefil yazarı erişilmez bir zirvedir, bu efendiler için. Hakikatte Avrupa'yı da Asya'yı da tanımazlar. Hür düşüncenin olmadığı yerde intelijansiya da yoktur. Avrupa, Descartes'dan beri aklın ve idrakin cihanşümullüğünü anladı. Entelektüel, düşünce dünyasını her gün yeni baştan yaratabileceğine inanandır. Nerde o kahraman?" "
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder