nobel ödüllü yazardan uzun bir ask hikayesi...
askin dogrusu yanlisi olur mu? peki siddeti? azicik asik olunur mu? ya olumune?
iyi de degil mi ki ask ruhsal bir dengesizlik hali, oyleyse ne diye dogrulugunu veya agirligini sorguluyoruz?
venedik'e gitmedim henuz ama gitmek isterdim, ustelik askimla hem de festival zamani.
zaten maskem ve kiyafetimin nasil olacagini coktan biliyorum.
maskelerin ardinda sahte yuzlerini saklar insanlar, ve maskeler daha gercektir saklanan yuzlerden...
hikayeye geri donecek olursak; iste ask, olum ve yasam uzerine alti cizili satirlari:
"kacmak arzusuydu bu, kendisine itiraf ettigi sey: uzaklara, yeniliklere, kurtulmaya, yuklerden siyrilmaya, unutmaya duydugu ozlemdi - Kacmak, eserinden, donuk, soguk ve hummali odevle sinirlandirilmis her guku yerlerden uzaklasmak! Isini seviyordu gerci; inatci, gururlu ve kac kez denenmis iradesiyle, kimselerin bilmesini ve eserinin hicbir sekilde hicbir tukenme, gevseme belirtisiyle disa vurmasini istemedigi, gittikce artan o yorgunlugu arasindaki sinirleri yipratan, her gun yeniden tazelenen savasi da seviyordu hani nerdeyse."
"...elini kolunu baglayan sey, artik hicbir seyle giderilmeyecek bir yetersizlik gorunusundeki isteksizlikten dogma kuruntulardi."
"insanlar bir sanat eserini nicin sohrete eristridiklerini bimezler. Sanat anlayisindan yoksun, eserde bunca ilgiyi hakliy gösterecek yuzlerce ustunluk bulduklarini dusunurler ama alkisin asil nedeni, tartiya gelmeyen bir seydir: yakinlik duygusu!"
"kader karsinda vakar; istirap karsisinda kibarlik yalniz katlanma anlamina gelmez, o aktif bir basari, olumlu bir zaferdir..."
"Gustav Aschenbach, bitkinligin sinirinda calisan butun bu insanlarin yazariydi iste: agir yukler altinda olanlarin, yorgunluktan yipranmis olduklari halde hala ayakta durabilenlerin, zayif, celimsiz ve imkanlari kit oldugu halde iradelerinin direnmesi ve kendilerini zekice kollayislari sayesinde hic degilse bir sure icin varliklarini buyukluk taslamaya zorlayan butun calisma bagnazlarinin yazari!"
"yalnizlik ozgurlugu, o cesurca ve yaratici guzelligi, siiri yaratir. yalnizlik ayni zamanda ters, orantisiz ve sacma olani, izin verilmeyeni de yaratir."
"guzellik yaratan adaletsizligi onaylamaktan, aristokratca ayrilaciklara yakinlik ve takdir gostermekten yana, sanatci yaradilisli hemen hemen herkeste dogustan hoyratca ve zalimce bir egilim bulunur."
"derin bir takim nedenlerden dolayi denizi seviyordu: bu sevgi cok calisilmis, dunyanin soluk aldirmayan cesitliligi karsisinda basitin, genisin koynuna siginmayi ozelmis sanatcinin sessizlik gereksinmesinden doguyor, parcalanmamisa, olcusuzce, ebediye, hiclige karsi duydugu o yasak, gorevlerine tamamen aykiri, iste asil bunun icin ayartici egilimden ileri geliyordu. kusursuz ugruna didinen, mukemmelde dinenmeye can atar, hiclikse mukemmelin bir bicimi degil midir?"
"cunku insan insani, hakkinda bir yargida bulunmadigi surece sever, yuceltir; ozlem, eksik tanimanin bir sonucudur."
"ve daha o gun, yazara saygiyla bagli dunya, onun olum haberiyle sarsildi."
26 Haziran 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder