21 Temmuz 2008 Pazartesi

Bogan bir boslukta...

degilim artik...
ne mutlu ama orada bulundum, o havayi teneffüs ettim sanirim.
Samuel Beckett'in ’Asla bu dünyaya uygun olarak doğmuş olmamak.’ ifadesi de bu yuzden o kadar tanidik anlasilan.

Osman Cakmakci'nin "varlığımızın bu dünyada doldurduğu ya da dolduramadığı yeri gösteren, içine fırlatıldığımız ve benim de bizim için uygun olmadığını ya da bizim onun akışına hiçbir zaman dahil olamayacağımızı düşündüğüm dünyayla ilişkimizi sorgulayan, önümüzde az da olsa ilerleyebileceğimiz yollar açan bir düşünme pratiği" seklindeki felsefe tanimlamasina ne demeli?

"İnsan eksiktir. Ya da insan fazladır. Ne olursa olsun insanla bu dünya örtüşmez, kucaklaşmaz." diye devam ediyor.

Hatirlarsaniz baska bir yazida baska bir yazar "dunya eksiktir" demisti, "eksik dunya". uzerinde anlasabilinen nokta bir aksikligin oldugu, peki hangisi, dunya mi, insan mi, yoksa ikisi de mi? kim bilir belki daha da fazlasi.

Beckett'in siir kitabinin ismi de ilgi cekici "Yankinin Kemikleri". Dileyen buyursub okusun. Ama almayacagim bu kitabi, son donemde Behcet Nectaigil cevirileri cercevesinde okudugum Avrupali yazarlarin karamsar ve karanlik romanlari sonrasinda degil, hele de Salah Baba'yi bulmus, onunla Catalcesme'de bastonunun havasini atip, sarki soyleyerek gezindikten sonra hic uygun dusmez, kemikleri birbirine vura vura yankilatmak.

guzel gunler dilerim, aydinlik ve parlak, sorgularken bile umidin eksik olmadigi...

~~~~
YANKININ KEMİKLERİ

Samuel Beckett
Çeviren Suat Kemal Angı
Periferi Yayınları
2008, 110 sayfa
15 YTL


http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=EklerDetay&ArticleID=887979&Date=18.07.2008&CategoryID=40

Hiç yorum yok: