"ah guzel istanbul" diye 5 bolumluk bir belgesel yayinlandi trt2'de, yakalayabildigimiz kadarini doyumsuz bir lezzetle izledik. bulursak dvd'sini hemnecik almaya haziriz.
guzel havayi firsat bilip emirgan'a vurunca kendimizi "iste televizyon ekraninin hapsinden kurtulup gercekle kucaklasmamiz"
emirgan'a gitmeyeli yillar olmus, en son iyi bir arkadasimla bir kis gunu gelip sari koskte tahinli kabak tatlisi yemistik. e lale zamani emirgan baskadir, ama bu sefer bambaska gordum emirgani, kohne ve karanligi uzerinden atmis, duzgun kesilmis cimleri, cevre duzenlemesi, dogru ve yerinde yerlestirilmis piknik banklari ile gercekten nezih ve aydinlik bir mekan oluvermis. bundan sonrasi mekinin bu mekana sahip cikmasi, yapilanlari yikmamasi ve cevreyi harap etmemesine kalmis. gorelim bakalim guzelliklere ne kadar layigiz.
sonra bogaza nazir bir yuruyus, lodos insani mutlu ve sarhos ederken kendimizi unutup, bogazda yuzen kisiye, balik avlayanlara imreniyoruz. bogaz kiyisndaki kosklerden hangisini en cok begendimizi konusurken o mutevazi ve icten dilegini ifade ediyor yoldasim, "avuc kadar olsun, icinde huzur olsun".
dogru soze ne denir.
zaten kocaman kosklere bir turlu anlam veremiyorum, kocaman bahceli kucuk ahsap yapilarda gozum.
sonra o da ne, iki binanin arasinda kalivermis, ahsap bir bina, catisi balkonu oyle guzel ki, ama iki yanindaki yapilar olmasa oracikta, hiz diye cokup un ufak olacak gibi. iste diyorum mekanim, eh bahceden cabuk vazgectim, ama olsun balkonda saksilar ile idare ederiz. catiyla beraber uc katli bu mekanin girisi son derece yuksek, iste burasi galeri kismi, sanat eserlerinin sergilendigi kisim, e gecim derdi bir de fiyat etiketi koyariz dileyenler icin, ama oyle ucuk kacik rakamlar degil. sanat eseri olarak herseyi bulmak mumkun, one cikanlar tuval uzerine calismalar, uc boyutlu eserler ve fotograflar, hatta bunlarin karmasi. mekan kapali iken dahi icerisini gormek mumkun kapinin onunde iki tabure belki ama daha fazla degil. iceri girislerde izne tabi :) neyse bu detaylar sonra da dusunulur. giriste ayni zmanda atolye, yani calismalarin yapildigi kisim arka taraf.
ilk katta salon, balkon -ki burasi da calisma alani-, zaten salonda bir nevi kutuphane. cati kati yatak odasi. iste sanatcinin mutevazi mekani. mutfak hangi kat uygunsa orada mumkunse salonunun oldugu kat, ve illaki bogazi goren bir pencerei muhtemelen evin arka kismi. nasil oluyro diyenlere unutlumus onemli bilgiyi verelim bu iki bina arasinda kalivermis, ahsap yap, diger binalarla beraber bogaza dik durmaktayani solundaki binanin uc yani bogaza bakarken diger yanina bizim ahsap bina yaslanmakta. dolayisiyla binanin hem onu hem arkasi yan yan da olsa gormekte bogazin serin sularini.
ah bu hayal hem mutevazi hem kirik dokuk ama oylesine gercek oylesine guzel ki, bana yeter bu dunyada, en pahallisi binanin renovasyonu olacaktir, bir mimar arkadasla gidip alici gozle bakmali, hayalleri onlara inananlar gerceklestirebilir :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder