9 Nisan 2009 Perşembe

besiktas'a universite yakismis, mendil kadar da olsa cim bahcesi, tek bir agacin dibine comertce ekilmis yusyuvarlak rengarenk cicekleri -ki gulgillerden olsa gerek sirin ve zengin gorunumlu bu sevimli cicekler-, bahcenin kenarina boylu boyunca dizilivermis sapsari ve iyice acmis laleri ve civil civil gencleri ile bahar gelmisti kampuse. bu avuc kadar da olsa enine konuna universite kokan bahcede oturup besiktasa yanasan vapurlari izlemek, bogazin guzelligini temasa etmek, kiz kulesine goz kirpmak...
insanin omrune omur katar bu sehir, sarsarak ve hirpalayarak yillarinizi aldigina sikayet ederseniz belki, trafige takildiginizda veya her metropolde olabilecek herhangi bir buyuk sehir problemi ile yuzlestiginizde, oysa istanbul tum diger metropollerden farkli olarak bir gulumsedi mi, bogazdan hafif bir esti mi, yeditepe bir gulumsedi mi mutlulugu ve nesesiyle kendinizi bambaska alemlerde buluverirsiniz. iste bahar her firsatta bu senliklerin cosuverdigi guzel gunler. tadini cikarin, istanbul bu kadar guzelken evde oturmak olmaz !

Hiç yorum yok: