2 Nisan 2009 Perşembe

dunyalilar

ah su dunyalilar mevzu bahis olunca bilen bilir baslarim esip
kukremeye amansiz saymaya
hosgoruverin, e ne de olsa bu fakir de bir dunyali
oysa hep karanlik yuzumu vardir bu dunyalilarin baktikca insanin icini
karartaran
tabii ki hayir asil aydinlik yuzlerine bakmak baktikca da aydinlanmak evledir.
bahar geldi, sevgili istanbulumun en sevdigim koselerinden, kalbimin
en mustesna yerlerinde sakladigim en guzel yillarin mekani olan bir
guzelligine dogru yol almakta iken iste gozum kamasti bu dunyalilarin
aydinlik yuzuyle. iett otobuslerini bilen bilir, bilmeyene de buradan
anlatacak degiliz.
iste otobuse binmis gitmekteyim, bir de ama (kör) genc var, sofor muvani
(belediye otobusuydu, duzelteyim) cocukla bizzat ilgilendi, varacagi
noktada on kapidan usulca indirdi. daha acaba ne yapacak nereye
gidecek diye bakarken yoldan gecen gencten bir cocuk girdi koluna ve
sordu, "nereye abi?" iste boyle de guzeldir memleketimin insanlari :)
sonra aksam donus yolunda dolmusa bindim, taksim-bostanci dolmuslarini
da bilen bilir ama bilmeyenlere anlatayim birazicik :) taksimden
cikmis bir ayyas gibi kokar bu dolmuslar, ve oyle futursuz ayaklari
birbirine dolasa dolasa ama son suratle kendi bilmeden gotururverirler
sizi gideceginiz yere, guven duymazsiniz ama su trafikte tum kurallari
cignemek pahasina da olsa hizla ilerlemek guzeldir. ve o aksam taksim
akm nin onune geldigim de siradaki dolmusta en arkadaki tek yer bostu
ve oturan uc kisinin hem heybetlerinden hem de havanin soguklugu ile
beraber kalinlasan giysilerinden ceyrek porsiyon bir bosluk vardi.
iceri girmeyip o sogukta disarida beklemedeki kararligimi goren
dolmuscu (hani su dolmuslari siraya sokup hava parasi alan eleman)
abla sen boyle gec dedi. bu eleman apayri bir konu orada
hukumranligini surduruen ve korku salan bir karakter gibi. hani abla 1
kisilik yer var buyur dese, naparim bilmem :) saka bir yana aslinda
konu mesafe almak olunca beklemyi hic sevmem hatta illa ki kostururum,
cogu kez yol arkadaslarimi nefessiz birakarak ustelik :) ama ilginctir
bu sefer binmemeye kararli idim. neyse diger dolmusta soforun
yanindaki koltuga oturdum ki, dolmuslarin en rahat ve en tehlikeli
koltugudur :)
dolmusta ben ve koltuguyla butunlesmis yasini basini almis iri yari
sofor amca var ve icerideki alkol kokusu genzini yakiyor insanin, hani
acaba ispirto sisesi mi kirildi diye dusunmeden edemiyorum. dolmus
doluyor :) ve yola cikiyoruz. ama ben sofor amcaya hayran kaliyorum,
oyle gormus gecirmis, oyle hayatin tadina varip dersini almis bir hali
var ki insanda saygi uyandiriyor, ne onunde yanlis hareketler yapan
araca kiziyor, ne trafigin yogunluguna, ne de hic "demir" parasi olmayan
yolculara, bir bir sefkatle para ustlerini veriyor, oyle oturmus oyle
dingin, oyle kendinden emin ve umarsiz bir hali var ki,
aldirmiyorum, bu adam neyi yanlis yapmis olursa olsun, insanlara insan
gibi davraniyor ve her haliyle olgun bir kisilik sergiliyor, ha
universiteye gitmemis, yabanci dil bilmez, belki dunyayi da gormemis
ama insan olma erdemine ulasmis, bir dolmus soforu belki kibar
demezsiniz ama saygili, kibar oldugunu sanip, inancli olduguna dem
vurup, kimseyi begenmeyen kimseye deger vermeyen ve ileri geri
konusmayi kendin de hak goren ham bireyin cok otesinde. apacik ortada
mesele yas degil, egitim, mevki, meslek, hatta yatip kalkmak degil,
mesele insanin icinde bir yerlerde karsisindakinin de insan oldugunu
idrak edebilmesi ve ona duydugu saygi ve hatta sevgi, eger insan
olmanin onurunu azicik hissedebilmisek zaten bu saygi ve sevgiye karsi
koyamayiz, karsimizdakini taniyinca ve davranislarini tasvip etmeyince
sogur belki bu saygi, sevgi belki yok olur hatta, ama mesafemizi
koruruz biraz aciriz haline belki ama asagilamak birini anca asagilik
olmaya niyetlenenlerin harci olsa gerek ama sakinalim, hor gormek,
nefret etmek, kinamak ve yanlislarini, ayiplarini yuze vurmak bir
insanin en cok kacmamiz gerekendir, irak olsun bizlerden boylesi
gaflet. insaniz, dunyaliyiz elbet gaflete dalabiliriz, tek siginamiz,
sakinmamiz ve iyi niyetimiz.

Hiç yorum yok: